Küratör: Levent Çalıkoğlu
Sanatçılar: Seçkin Pirim, Mustafa Horasan, Nalan Yırtmaç, Ceren Oykut, Denizhan Özer, Serkan Ağırgöl, Murat Gülbay, Tufan Baltalar, Ali M.Demirel, Kutu v.4, Ömer Orhun, Vedat Ozan, Günnur Özsoy
17 sanatçının çalışmalarının yer aldığı sergide; birbirine zıt gibi görünen iki ruh hali karşılaştırılıyor. Sanat bünyesinde barındırdığı sıkıntı ve gökkuşağı halleri ile, eğlenmeyi eblehliğe dönüştüren kitle kültürü karşısında nasıl bir tavır takınabilir? “Durma, bir şeyler yap!” sloganının, yaşamı güzelleştirme adına değil, tüketimin parçası olma niyetiyle kullanıldığı bir ortamda, iç huzura kavuşmak için nasıl bir çaba harcamak gerekir? Emek iş gücü ve zihin jimnastiğinin pek örnek alınacak vasıflar olarak sunulmadığı günümüzde sanat hangi karşı alternatifler önermekte? Bu ve benzeri soruların tartışmaya açıldığı sergide, sıkıntı ve gökkuşağının farklı halleri yer alıyor.
Yerleştirme, video, fotoğraf, resim ve heykel çalışmalarının yer aldığı sergide sanatçılar “sıkıntı” için bir neden aramıyor. Bazıları bunu bir etiket gibi üzerinde taşıyor. Bazıları da bunu bir eğlenceye dönüştürerek görünürün ardındaki nedenlere ulaşmaya çalışıyor. Kimi sanatçı, sıkıntı aracılığıyla yoklukla yüz yüze geliyor ve ölümün kaçınılmazlığını görüyor, kimisi bizi fani çaresizliğimizle baş başa bırakıyor. Sıkıntıyı varoluşun acısına değil, darboğazlara karşı bir direniş olarak algılıyor. Yaşamı nasıl daha “güzel” kılabileceklerini araştırıyorlar.
İlk hamlede sıkıntı, ağır ruhi bir yorgunluğu, gökkuşağı ise bir doğa olayını akla getiriyor.Sıkıntı varoluşa, özneye, kültüre, bugüne, karanlığa; gökkuşağı ise kendi zamanı, işleyişi ve yanılsamaları olan parlak, ışıltılı, renkli bir doğayı işaret ediyor. Doğa sıkıntının ne olduğunu bilmediğine göre her iki kavramın da insana ve onun ait olduğu dünyaya işaret ettiği ortada...