Mustafa Cevahir Akbaş
1985, İstanbul doğumlu olan M. Cevahir Akbaş, fotoğraf disipliniyle 2010 yılından beri ilgilenmektedir. 2013 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü'nde başlayan akademik eğitimime, ara vermeden aynı bölümde devam ederek 2023 yılında yüksek lisansını tamamlamıştır. Sanatçı ve bağımsız küratör olarak kişisel projelerini gerçekleştirmekte ve çeşitli kurumlara danışmanlık vermektedir.
Çalışmalarında kişisel yaşamında yer eden durumları günümüzün anlatım dili ile gerek teknolojik imkânları zorlayarak gerek başka disiplinlerden faydalanarak gün yüzüne çıkarmayı hedefliyor ve bir yandan da nedensellik ilkesini hep canlı tutmak istiyor. 2015 yılında bu yana fotoğraf ve görsel sanatlar alanında çok sayıda proje gerçekleştiren farklı disiplinlerde çalışan sanatçılar ile birlikte çok sayıda ortak projede yer almaya imkânı bulmuştur.
Bir Zaman Dilimi: Bekleme
Günümüzde sanatçıların deneyimledikleri zaman dilimlerini öznel perspektiflerinden yorumlayacağı sergi, deneyimlenen anın gerçekliğine kendi içinde derin bir bakış açısı getirmeyi amaçlamaktadır.
Son birkaç yılda ülkemizde ve dünyada üst üste meydana gelen felaketler ve etkileri bireyler arası deneyimlenen zaman kavramını çeşitlendirmiş ve bu noktada zaman dilimi kavramı kısa bir aralığı temsil ettiği gibi geniş bir perspektiften bakıldığında kritik bir dönemden geçtiğimize de işaret etmektedir.
Zaman kavramı, nesnel bir gerçeklik olarak kabul edildiği gibi zamanın tamamen öznel bir mesele olduğu düşüncesi de birçok alanda tartışılmaktadır. Zaman dilimi meselesi ise, zamanın nasıl ölçüldüğü ve farklı insanlar veya toplumlar arasındaki zaman algısının nasıl değişebileceğiyle ilgilidir. Zaman farklı perspektiflerden bakılarak ölçülmeye çalışılması, insanların yaşadığı deneyimlere göre farklı algılanabilmesinden kaynaklanır.
Bekleme kavramı, bireysel ve bağımsız kişiler için farklı şekillerde algılanabilen bir deneyimidir. Bu zaman dilimi beklentiye ve bağlamına bağlı olarak farklılık gösterebilirken, zamanın algılanışını değiştirebileceği gibi bir şeyin gerçekleşmesini arzu etme durumunda insanın zamanla ilişkisini ve kendi varoluşunu sorgulama fırsatı sunmaktadır. Yer yer özgür irade ile kimi zaman dilimde de çevresel faktörler sonucunda insanlar kendi deneyimlerini inançları ve değerleriyle birlikte beklemenin anlamını şekillendirmektedirler.
Bergson, zamanın öznel bir deneyim olduğunu ve kişisel deneyimlere bağlı olarak değiştiğini savunmaktadır. Bu nedenle, zamanın nesnel olarak ölçülemez olduğunu iddia eder.
Değişken bir şekilde algılandığı vurgulanan zaman meselesi içinde bekleme kavramı, bireylere zamanın yavaşlaması veya hızlanması gibi öznel deneyimleri beraberinde getirdiği gerçekliğini tartışmaya açarken, günümüzde bireylerin kişisel deneyimleri üzerinden mikro zaman dilimlerini algılayışları yaşadıkları sıkıntılar, endişeler veya heyecanlar beraberliğinde sonsuz ihtimalli bir okumaya alan yaratmaktadır.
Günümüzde sanatçıların deneyimledikleri bu zaman dilimlerini öznel perspektiflerinden yorumlayacağı sergi, deneyimlenen anın gerçekliğine kendi içinde derin bir bakış açısı getirmeyi amaçlamaktadır.