Uzun Hikayenin Yarısı
Tiyatro Dionisos’la başldı. Hayatın canlılığı ve umudun aracıydı tiyatro ya da şenlikler. Tragedyayı insan da tiyatro da daha sonra keşfetti. Oysa tragedya insanın içinde baştan beri vardı. Çünkü insan öleceğini bilerek yaşıyordu. Şenlik o ölümlülüğe bir yanıttı: öldükten sonra da yaşamak arzusuydu.
Tiyatro hayatla ölüm arasındaki gergin teldir. Oyuncu o telin üstünde oynayan cambaz. Oyuncu sahneye çıkar oynar ve yaşar. Sahnedeki oyuncuyu bu dünyada sanırız. Oysa oynarken Hades’in yer altındaki dünyasına gider, Stiks Irmağı’nı geçer. Oyun bitince yeryüzüne döner. Oynamak ölmektir. O nedenle her oyuncu maskelidir.
Yaşam kısadır. Oyunlar da kısadır. Ama oyun bittikten sonra başlar ömrünü ve yaşamı uzatır. Çünkü her insan bir oyuncuya dönüşmüştür.
Kounellis, bu yeryüzü büyücüsü, 20. Yüzyıl’ın evrensel ismi, Arte Povera’nın babası, oyunculuğun yaşamın özü olduğunu biliyordu. Çünkü yoksuldular ve mitoloji ürettiler. Yoksuldular, azı çoğa dönüştürdüler. Bütün yoksullar büyük oyunculardı. Tiyatro zenginlerin işi değildir.
Kounellis tiyatro sahnelerinde oyuncuları izledi ve resmetti.
O resimler yeraltında/n yapıldı. O resimlerdeki figürler Hades’in yanında yapıldı. Çünkü insan maske takan yaratıktı ve maske daima öteki dünya demekti. Yaşam kısa, oyun uzundu.
Ve o resimler yeryüzünde gün ışığına ilk kez çıkıyor.
Kounellis, uzun hikayenin yarısını çizdi ve boyadı: oyun ve yaşam...
Hasan Bülent Kahraman
Eser künyesi:
Jannis Kounellis
Untitled
Karton üzeri yağlı boya
100 x 70 cm
* Fuar biletleri biletix web sitesi üzerinden temin edilebilir.